Oyun bahanesiyle tuzak kuran ve taş gibi kızların kalbini kolayca çalan bir adam var ortada. Bu adam, kızların duygularıyla oynayarak onları kolayca avlıyor. Oyunun kuralı basit: güzel kızları ayartıp, onlarla ilişki yaşayan bir adam olmak. Ancak unuttuğu bir şey var, oyunun sonunda gerçek duyguların ortaya çıkacağı. Kızların taş gibi görünen dışını kırmak ve gerçek bir ilişki için çaba sarf etmek gerekiyor. Sonuçta, oyun bahanesiyle kalpleri kıran bu adam, eninde sonunda yalnız kalacak ve gerçek aşkı bulma şansını kaçıracak. Cesaretli olup gerçek duygularla yüzleşmek daha mı zor, yoksa sürekli oyun oynayarak mutlu olmaya çalışmak mı?